Marangozhane
- Ali Asil
- 14 Nis 2017
- 2 dakikada okunur

Marangozluk Türk dil kurumu tanımıyla “Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan ustanın işi”. Marangoz’un Türkçe’deki kelime kökeni = Yunanca marangón/marangós μαραγγόν/μαραγγός gemide ahşap işleri yapan sanatkârdan gelmekteymiş. Marina ‘dan çağrışım yapmaktadır. İngilizcede Carpenter, carpentrius (at arabası yapımcısı) kelimesinden, İtalyancada Falegname, fare legname/ legno (kereste tahta yapmak) kelimelerinden türemiş.

Bizim için Marangozhane, klasik ve eski usul ve modern çalışma tarzını bir araya getirdiğimiz, doğa dostu bir üretim alanı . Marangozhane ‘de sizin yaşam tarzınıza uygun sıra dışı çizgilere sahip mobilyalar üretmeyi amaçlıyoruz. Masif çalışmalarımızla doğayı evinize getiriyoruz.

Marangozlukta masif ağaç işçiliği günümüzde azalmıştır, eski tarz marangozluk toplu üretim yapan büyük mağazalara karşı direnmektedir. Marangozluk, yaşamın geniş bir alanına hitap eden geleneksel bir meslek dalıdır. Başlangıçta genel bir ağaç işleme zanaatının adı iken, ürün çeşitlenmesine bağlı olarak oymacılık, beşikçilik, kaşıkçılık, kündekâni işçiliği, çıkrıkçılık gibi alt dallar marangozluktan ayrılıp ayrıca uzmanlık dalları oluşturmuştur. Ancak şu anda bunlar ölmekte olan sanatlardır.

Marangozluk işlerinde elektrikli torna, planya gibi makineler kullanılmadan önce, kemane adı verilen elektriksiz bir torna kullanılmaktaymış. Bugün ise ustalar, marangoz atölyelerinde elektrikli keski makineleri, planyalar, tornalar ve elle çalışan işkence, testere gibi aletler kullanarak üretimlerini sürdürmektedir. Marangozluk güzel olduğu kadar zor ve yorucu bir zanaat. Bazı kimselerin hayranlık duyduğu şeylere bazı kimseler küçümseyici bir tavırla yaklaşabiliyor. Ancak marangozluk, özellikle her türlü masif ahşap işçiliği kesinlikle çok zahmetli ve zor bir iş.

Eskiden tamamen ustalık çıraklık ile bugüne gelen marangozluk, artık meslek yüksek okullarında okutulmakta olan bir bölüm. “Mobilya ve Dekorasyon” Tabi bu bölüm içeriği gereği marangozluğu da bir adım ileriye taşıyor. Üç boyutlu tasarım, panel ve yapay levha üretimi, ağaç malzeme teknolojisi gibi yeni ve endüstriye dayalı bir çok ders bulunmakta.
Peki biz marangozluğa nasıl mı başladık? Sadece heves. 2014 yılında kendimiz için dekoratif kasalar arıyorduk . Güzel bir şey bulamayınca kendimiz yapalım dedik, yaptık. Ardından başka bir ürün ardından başka bir ürün derken bir marangozhane açtık. İlk marangozhanemiz yaklaşık 20 m2 civarıydı.

Nerdeyse atölyeyi tekrar yaptık. Boya badana.

Tuğla duvarlar.

Çalışma Tezgaları.

Ahşap duvar kaplaması.

Elektrik tesisatı.

Küçük bir bar.



Barımızın son hali.

Atölyemizin son hali.

Atolyemiz şehir içinde bit pazarında kalabalık bir bölgedeydi. İnsanlara değişik geliyor her geçen bir kafasını uzatıp içeriye bakmak istiyordu. İlk marangozhanede o kadar dar bir çalışma alanımız vardı ki her sabah kapıları açıp içerideki alet edavat ürün ne varsa dışarıya taşıyıp, dışarıda çalışmak zorunda kalıyorduk. Bir sene sonra artık buraya sığamaz olduk. Marangozhaneyi yeni bir sanayi atölyesine taşıdık.

Yeni atölyemizde de tekrardan aynı tadilatlara devam ediyoruz. Bir yandan da çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bu zaman zarfında bir çok ustayla tanıştık. Hepsinden farklı şeyler öğrendik yeni deneyimler kazandık. El aldığımız ustaların hepsi birbirinden değerli insanlar. Ve onlardan sürekli yeni şeyler öğrenmeye devam ediyoruz. Hayat boyu öğrenme her alanda geçerli bir durum. Ve yeni şeyler öğrendikçe işimiz kolaylaşmıyor aksine kompleksleşip ve zorlaşıyor. Bu işe başladığımızdan bu yana fark ettiğimiz önemli şeylerden biri de, bir sanatın gerçek değerini anlamanın ne kadar zor olduğudur.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...
Marangozhane By Atölyekare design
Comments